Garuda, Hindu Mitolojisinde kartal ve insan melezi kutsal bir kuştur.

Doğumu ve cenneti temsil eder. Garuda, Vishnu’nun aracıdır (vahana). Kuşların kralı, yılanların düşmanı, insanların dostudur. Başı, gagası, kanatları kartal şeklinde, bedeni ve uzuvları insan şeklindedir. Bu sebeple genellikle Kartal Pozu olarak anılır. Dengede kalmayı geliştiren, ayak bileklerini, alt baldırları, kolları güçlendiren, sırtı genişleten ve merkezi kucaklamayı öğreten bir yoga pozudur.

Hint destanlarından Mahabarata’ya göre Garuda, devasa bir yumurtanın içinden çıkar, milyonlarca güneşe eş değer ışık saçar.

Indra ve diğer Tanrılar, onun bu gücünden çekinir, saçtığı ışıktan gözleri kör olur. Garuda o denli parlaktır ki Tanrılar yanıp kül olmaktan korkar ve elçilerini Garuda’ya göderir, ondan enerji ve hacim olarak kendini küçültmesini isterler. Garuda, onların isteğini yerine getirir, ışığının ve cüssesinin binde birine iner.

Garuda’nın annesi Vinata, kız kardeşi ile girdiği bahsi kaybeder ve onun oğlu Nagi tarafından yılanların yer altı şehrinde esir alınır. Her ne kadar Garuda, annesine destek olmaya çalışsa da yeğenlerinin isteklerinden bıkar. Özgürlüklerini geri almak için yılanlara bunun bedelini sorar. Yılanlar, “Amrita” yani ölümsüzlük nektarını cennetten çalıp getirene kadar annesini serbest bırakmayacaklarını söylerler.

Amritaya ulaşmak için Garuda tüm cesaretini toplar.

Amrita, kutsal dağın tepesindedir. Nektara ulaşmak için Garuda’nın, ölümcül engelleri aşması gerekir. Ateşten bir çember karşısına çıkar. Garuda, nehirlerden yutuverdiği suyla ateşi söndürür ve çemberin içinden kolayca geçer. Sonrasında içi çivili metal ile çevrili bir kapıdan geçmek zorunda kalır. Mistik güçlerini kullanarak kendini çok küçük bir hale getirir ve kolaylıkla daire şeklindeki bu kapıdan içeriye girer. İki zehirli yılanı aşması gerekir. Garuda, kartal kanatlarını çırparak bir toz bulutu yaratır ve yılanları kör eder ve her ikisini de kuvvetli gagası ile öldürür.

Veeee zafer !

Garuda, ölümsüzlük nektarını yılanlara ulaştırır. Indra, annesini kurtarması için Garuda’nın nektarı almasına göz yumar. Ancak tam yılanlar amritayı içmek üzereyken Indra ve diğer tanrılar çalınan nektarı geri almak için gelirler. Yılanlar, hızlıca nektardan birkaç damla yalarlar ve amrita o denli güçlüdür ki dillerini ikiye böler. Efsaneye göre, yılanlar bu sebeple çatal dillidir. Yılanlar, pazarlıkta verdikleri sözü tutar ve annesini serbest bırakırlar, annesi de bir daha böyle tehlikeli bir iddiaya girmeyeceğine söz verir. Indra, Garuda’yı cesaretinden dolayı ödüllendirir ve Vishnu’nun taşıyıcısı yapar.

Yoga pozu Garudasana’dan öğrenebileceklerimiz…

Kartal pozuna yerleşirken, kollar ve bacaklar açık şekilde başlar ve birbirine dolayarak daha kompakt bir hal alırız, pozdan çıkarken çözülerek açıklığa geri döneriz. Hepimiz yaşadığımız hayattan daha büyük ruhani varlıklarız, sadece fiziksel bir bedene doğarken hem cüsse hem de enerji olarak küçülürüz.

Sizler de gücünüzün, yeteneklerinizin sınırlı olduğuna zaman zaman inanıyor musunuz ? Böyle anlarda aslında her birimizin insanoğlu deneyimi yaşayan kutsal varlıklar olduğunu aklınıza getirebilir misiniz ? Duyu organlarımızın ötesine geçerek, illüzyon zincirini kırıp karşılaştığımız zorlukları yenmek için kutsal doğamıza geri dönmemiz yeterli. Uçsuz bucaksız potansiyelimizi su yüzüne çıkarabiliriz. Aynı Garuda’nın cesaret ve iyilik timsali olarak annesini serbest bırakmak için kendi kutsal gücünü kullanması gibi.

Namaste 

Rana